Yalnızlık, bir bireyin sosyal ilişkilerdeki veya çevresindeki toplumdan kopuk hissettiği bir durumdur. Yalnızlık sendromu genellikle şu unsurlarla ilişkilendirilir:
- Sosyal İzolasyon: Kişi, toplum içinde kendini kapatarak etkileşim kurmakta zorlanır.
- Duygusal İzolasyon: Kişi, yakın ilişkilerde anlaşılmadığını ve dinlenmediğini düşünür.
- Toplumsal Bağlantıların Yetersizliği: Kişi, güvenebilir, güçlü bir sosyal ilişkiye sahip olmadığını düşünür.
Anladım sonu yok yalnızlığın
Her gün çoğalacak
Her zaman böyle miydi bilmiyorum…
Sezen Aksu’nun da “Yalnızlık Senfonisi” adlı şarkıda dediği gibi yalnız kalmak, yalnızlığı sevmek nerde nasıl başlar; artarak mı yoksa azalarak mı devam eder; nereye kadar gider? Ya da yalnızlık, ne demektir acaba? Gerçek bir yalnızlık mı bahsedilen yoksa duygusal bir yalnızlık mı? Belki de asıl soru bu olmalı…
Yalnızlık Sendromuyla Başa Çıkma Yöntemleri
Zaman zaman yalnızlık hissine kapılmayan insan yoktur. Fakat bazı insanlar daha kolay ve sık bir şekilde yalnızlık duygularına kapılabilmektedirler. Bazı bireyler ise, sürekli dindirilemeyen yalnızlık duyguları taşırlar. Bireyin geçmeyen ve dindirilemeyen duygusal yalnızlık hissettiği durumda, hayatındaki iş, okul, sosyallik, romantik ve aile alanlarındaki işlevselliğini olumsuz bir şekilde etkilediğini fark ettiği noktada bir uzman tarafından psikoterapi desteği alması son derece önem arz etmektedir.
Yapılan çalışmalarda yalnızlığın; düşük benlik saygısı, kaygı, depresyon, içedönüklük, sosyal fobi, çekingen kişilik, şizoid kişilik, madde kullanım bozuklukları, kendini suçlama ve değersizlik duyguları gibi kavramlarla ilişkili olduğu ifade edilmektedir.
Yalnızlık hissi ile baş etmek için bazı ip uçları:
- Kendinize Yönelin ve Kendinizi Tanıyın: Hangi durumlarda kendinizi yalnız hissediyorsunuz ve yalnız olmak istiyorsunuz bu durumları gözlemlemek yalnızlığımı anlamak ve başa çıkmak için iyi bir yardımcı olacaktır.
- Sosyal İlişkileri Kuvvetlendirme: Grup etkinliklerine katılarak, daha fazla insanla tanışarak sosyal ilişkilerinizi arttırmanıza fayda sağlayabilirsiniz.
- Kendinize İyi Bakma: Kendinizi fiziksel olarak iyi hissetmek, duygusal refahınızı artırabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyin, dengeli beslenin, düzenli olarak egzersiz yapın ve yeterince uyuyun. Duygusal desteğini kesmeyin.
- Hobiler Edinme: Yeni hobiler edinmek veya var olan ilgi alanlarınıza daha fazla zaman ayırmak, yalnızlık duygularını azaltabilir.
Yalnızlığın Psikolojik Etkileri
- Motivasyon ve enerjiyi etkiler: Kişi kendisini yalnız hissettiğinde gündelik işlerini halledebilmek için bile gerekli olan enerji ve isteği bulamaz. Bireyin kendisini sosyal çevreden soyutlaması motivasyonunu negatif yönde etkiler. Uyku düzenini de bozabilir.
- Kaygı bozukluklarına neden olabilir: Yalnızlık duygusu Kortizol hormonunu yani stres hormonunu arttırdığı için bireyin stres yaşamasına sebep olur. Yalnız kaldığında kişinin hissettiği güvensizlik duygusu, kaygı seviyesini arttırarak mücadele gücünü azaltır.
- Depresyona neden olur: Depresif bir duygu durumu içindeyken diğer insanlarla pek iletişim kurulmak istenmez ve bu da bireyi daha fazla yalnızlığa sürüklemektedir. Yalnızlığın getirdiği kaygı, umutsuzluk hissiyatı, yaşamın anlamını yitirmesi gibi duygular kişileri karamsarlığa itmektedir. Bu da beraberinde depresyonu getirir.
- Toplumdan soyutlanmayı arttırır: Birey, kendimi yalnız hissediyorum psikolojisine girdiğinde sosyal çevresindeki kişiler tarafından istenilmediğine dair gerçek olmayan işlevsiz bir düşünceye kapılmaktadır. Bu düşünceler, bireyin kendisini yetersiz hissetmesine ve istenilmeyen kişi olarak görmesine sebep olur. Böylece de git gide birey kendisini toplumdan soyutlamaya başlar.
- Sosyal becerileri azaltır: Yalnızlığı seven insanlar, daha az insanla iletişim kurdukları için zamanla iletişim becerileri körelmektedir. Oysa insan sosyal bir varlıktır ve yaşamını devam ettirebilmek için başka insanlara ihtiyaç duymaktadır. Ancak iletişim kurmaktan kaçınıldığında sosyal beceriler de yavaş yavaş azalmaktadır.
- İnsanı güçlü kılar: Yalnızlığın insan psikolojisi üzerinde negatif etkileri olduğu kadar bazen pozitif etkileri de vardır. Yalnızlık psikolojisinde birey, tek başına ayakta kalmayı öğrenebilir ve daha güçlü bir hale gelebilir. Problemler karşısında mücadele yetenekleri gelişebilir.
- Sorumluluk almayı sağlar: Kimsenin yardımı olmadan kişinin, istediği şeyleri veya yapması gereken şeyleri kendi istediği şekilde yapmasına olanak tanır. Bireyin kendi problemlerini kendisinin çözebilmesi için bireyi motive eder.
- Kendini tanımayı sağlar: Bireye kendini dinlemesi ve keşfetmesi için gerekli zaman ve isteği verebilir.
Yalnızlık Sendromu Belirtileri
Yalnızlık sendromu belirtileri: Uyku düzeninde bozulmalar, konsantrasyon güçlüğü, yeme alışkanlıklarında değişiklikler gibi fiziksel belirtilerle de kendini gösterebilir. Yalnızlık sendromu yaşayan bireyler, sosyal ilişkileri sürdürmede zorluk çeker ve bu durum anksiyete ile depresyon riskini artırabilir. Bu nedenle, yalnızlık sendromunun belirtileri fark edildiğinde profesyonel yardım almak önemlidir.
- Sürekli Yalnızlık Hissi: Birey sürekli olarak yalnızlık duygusuyla karşı karşıya kalır ve sürekli kendini yalnız hisseder. Bu kişide sosyal çevresiyle etkileşime girme durumunu düşürür.
- Sosyal İzolasyon: Kişi, sosyal aktivitelerden uzak durarak fiziksel anlamda da bedenini yormaya başlar. Eskiden keyif aldığı durumları yapmak istemez. Bu süreçte kişi depresyon belirtileri göstermeye başlayabilir.
- Duygusal Boşluk: Bu, dostlarıyla derin bağlantılar kuramama, aile üyeleriyle iletişim kuramama ve ilişkilerinde derin duygularını belli edememesiyle boşluk hissi yani yalnızlık hissi oluşmaktadır.
- Düşük Özsaygı ve Öz Değer: Yalnızlık, bireyin kendine olan güvenini ve değerini azaltabilir. Kendini başarısız, sevilmeyen veya değersiz hissetme eğilimi artar.
- Uyku Sorunları: Yalnızlık hissi, uykusuzluk, düzensiz uyku düzeni veya uyku kalitesinde azalma gibi uyku sorunlarına neden olabilir.
- Duygusal Açlık: Birey, derin duygusal bağlantılara ve anlamlı ilişkilere ihtiyaç duyar. Ancak bu ihtiyacı karşılayacak sağlıklı ve tatmin edici ilişkilerden yoksun olduğunda, duygusal açlık hisseder.
- Artan İçsel Yalnızlık: Birey, kalabalık bir ortamda bile kendini yalnız hisseder. Diğer insanlarla etkileşim halinde olmak istemez. Bu süreçte diğer insanları gözlemler.
- Dikkat ve Odaklanma Sorunları: Yalnızlık duygusu, bireyin dikkatini dağıtabilir ve konsantrasyon sorunlarına yol açabilir.
Yalnızlık Hissi Nedenleri
Yalnızlık hissi, çeşitli faktörlerin bir araya gelmesiyle ortaya çıkabilen karmaşık bir duygudur. Bu duygu, bireyin sosyal bağlantılarının kalitesinden veya miktarından memnun olmaması sonucu gelişebilir. Yalnızlık hissinin nedenleri arasında;
- Sosyal İzolasyon: Kişi, fiziksel olarak veya duygusal olarak izole olarak kendini dış çevresine kapatmak isteyebilir.
- Yetersiz Sosyal Bağlantılar: Kişi, güçlü ve anlamlı sosyal bağlara sahip değilse veya bu bağlar zayıf ise yalnızlık hissi yaşayabilir. Kişiye destek verecek, onu dinleyebilecek ve anlayacak bir kişinin olmaması kişiyi yalnızlığa daha çok itmektedir.
- Duygusal İzolasyon: Kişi, yakın ilişkilerde kendisini desteklenmemiş, anlaşılmamış veya yalnız hissedebilir.
- Çevresel Faktörler: Çalışma koşulları, yaşam tarzı, toplumsal beklentiler gibi çevresel faktörler, kişinin sosyal etkileşimlerini etkileyebilir ve yalnızlık hissini artırabilir.
- Duygusal ve Zihinsel Faktörler: Özsaygı eksikliği, utangaçlık, düşük özgüven, depresyon, anksiyete gibi duygusal veya zihinsel durumlar, kişinin sosyal etkileşimlerde bulunmasını zorlaştırabilir ve yalnızlık hissini artırabilir.
- Fiziksel Sağlık Sorunları: Kronik hastalıklar, engellilik veya fiziksel kısıtlamalar, kişinin sosyal etkileşimlerini kısıtlayabilir ve yalnızlık hissini artırabilir.
- Teknoloji Kullanımı: Aşırı teknoloji kullanımı, sanal ilişkilerin gerçek hayattaki sosyal etkileşimleri yerine geçmesine ve yalnızlık hissini artırmasına neden olabilir.
Duygusal Yalnızlık
Duygusal yalnızlık, bireyin yakın ilişkilerindeki eksiklik yaşamasıdır. Bu durumda kişi, duygusal olarak desteklenmemiş, anlaşılmamış veya bağlı hissetmediği bir durumda bulunur. Duygusal yalnızlık, kişinin içsel dünyasında hissettiği yalnızlık ve izolasyon hissini ifade eder.
Duygusal yalnızlığın bazı belirtileri vardır: Duygusal yalnızlıkta kişinin anlaşılmama hissi kişiyi daha çok yalnızlığa iter. Kişi bu süreçte desteklenmediğini hisseder. Bu süreçte kişi duygularını, düşüncelerini paylaşmak istemez. Onu dinlemediklerini ve desteklemediklerini düşünür. Kişi bu süreçte böyle düşündüğü için kalabalık bir ortama girince kendini izole eder.
Duygusal yalnızlık, kişinin psikolojik ve duygusal refahını olumsuz yönde etkileyebilir. Uzun süreli duygusal yalnızlık hissi, depresyon, kaygı ve düşük özsaygı gibi sorunlara yol açabilir. Bu nedenle, duygusal yalnızlık hissi yaşayan bireylerin destek alması ve duygusal ihtiyaçlarını karşılamak için sağlıklı ilişkiler kurması önemlidir.
Aile Tarafından Yalnız Bırakılmak
Kişi ailesine yönelik kendini ifade edemediğinde ve anlaşılmadığını düşündüğünü kendini çok daha yalnız hisseder. Bu süreçte kimseyle görüşmek, iletişim kurmak istemez. Ebeveynlerin bu süreçte iletişime açık olması, empati yapması ve çocuğunu desteklemesi önemlidir. Kişi çocukluk yaşantısında kendini değersiz, yetersiz ve duygusal yoksunluk duygularını hissederse kendini yalnız bırakmayı tercih edecektir. Bu süreçte çocuklarınızın fikrini almak, onlarıda bulunduğunuz ortama dahil etmek ve fikir almak çok önemlidir.
Evliyken Yalnız Hissetmek
Evlilik döngüsünde bireyler, çiftler mutlu olmak, sevilmek ve saygı görmek ister. Hayatınızı birleştirdiğinizi kişi ile dinamiklerinizi fark etmek ve incelemek çok önemlidir. Kişi partneri ile birlikteyken yalnız kaldığını düşünüyorsa, anlaşılmadığını, dinlenmediğini hissedebilir. Bu da kişi için değersizlik ve yetersizlik algısını arttırmaya sebebiyet verebilir. Çiftler arasında iletişim eksiklikleri, maddi sıkıntılar, uyumsuz partnerler, dışsal etkenler partnerlerin ilişkisini etkileyebilir.
Partnerler birbirlerini dinlemiyorsa, cinsel olarak ihtiyaçları karşılanmıyorsa bu kişide fiziksel ve psikolojik olarak geri çekilmeye iter. Burada empati yapmak ve eşinizle konuşarak duygularınızı ifade etmek çok önemlidir. Birlikte zaman geçirmek, cinsel birlikteliğinizi arttırmak, sosyal medyadan ve dış dünyadan uzaklaşarak birbirinize dönmek partnerlere fayda sağlayacaktır.
Duygusal Yalnızlıkla Nasıl Başa Çıkılır?
Kişinin kendisini yalnız hissetmesinin birçok sebebi olabilir. İlk olarak neden yalnız hissettiğini bulmaya çalışması bir çözüm olacaktır. Neden yalnız hissettiğinizi belirleyebilmek için bu tarz sorular size yardımcı olabilir:
- Kendinizi en çok ne zaman yalnız hissediyorsunuz?
- Bazı insanların yanında kendinizi daha mı yalnız hissediyorsunuz?
- Ne zamandır kendinizi böyle hissediyorsunuz?
- Duygusal yalnızlık hissedince ne yapmak istiyorsunuz?
Duygu ve düşüncelerin daha net farkına varmak için günlük tutmaya başlanabilir. Günlük tutmak, kişinin yalnızlık hissini daha iyi anlamasına yardımcı olabilir. Aynı zamanda stresini azaltmanın da bir başka yoludur. Unutmayın söz uçar, yazı kalır. Günlük tutmaya başlamak için kendinize rahat bir yer seçin. Kendinizi nasıl hissettiğinizi ve neler düşündüğünüzü yazarak başlayabilirsiniz veya şu kalıpları kullanmak da size yardımcı olabilir:
- “Şöyle olduğunda kendimi yalnız hissediyorum…”
- “Kendimi yalnız hissediyorum çünkü…”
Ruhsal yalnızlık hisseden bireyin durmadan kendisini ne kadar yalnız hissettiğine odaklanması yerine, zihnini yalnızlıktan uzaklaştıracak şeyler yapması daha işlevsel olacaktır. Yürüyüşe çıkmak, bisiklet sürmek, kitap okumak gibi aktiviteler ve hobiler bulup bunları yapmak bireye daha iyi gelecektir.
Tekrar sosyalleşmeyi deneyin. Hobiler edinir ve kurslara katılım sağlarsınız, ortak ilgi alanlarınızın olduğu yeni insanlarla da tanışacağınız için kendinizi daha iyi hissedebilirsiniz.
Aynı zamanda bir evcil hayvan sahiplenmeyi de deneyebilirsiniz.
Kendi kendinize de sosyal aktivitelerde bulmaktan çekinmeyin. Sürekli birlikte dışarıya çıkacağınız biri yoksa bunun sizi dışarıya çıkıp iyi vakit geçirmenize engel olmasına izin vermeyin. Mesela; kahve içmeye veya yemek yemeye çıkmak ya da sinemaya gitmek istiyorsanız o zaman kendi başınıza sinemaya veya güzel bir kafeye giderek kendinizle sosyalleşin.
Kendini Mutsuz ve Yalnız Hissedenler İçin İpuçları
Kendini mutsuz ve yalnız hissedenler için bu duygularla başa çıkmanın yollarını bulmak önemlidir. İşte bu durumdan kurtulmaya yardımcı olabilecek bazı ipuçları:
- Duygularınızı Tanıyın ve Kabul Edin: İlk adım, duygularınızı tanımak ve kabul etmektir. Kendinizi kötü hissetmekten kaçınmayın, duygularınızı bastırmak yerine onlarla yüzleşin ve kabul edin.
- Kendinize Sevgi ve Şefkat Gösterin: Kendinizi eleştirmek yerine kendinize sevgi ve şefkat gösterin. Olumsuz düşünceler yerine kendinizi motive edici ve olumlu ifadeler kullanın.
- Düzenli Egzersiz Yapın: Egzersiz yapmak, vücudunuzda mutluluk ve rahatlama hormonları salgılanmasına yardımcı olur. Düzenli egzersiz yapmak, ruh halinizi iyileştirebilir ve stresi azaltabilir.
- Sağlıklı Beslenme: Sağlıklı ve dengeli beslenme, vücudunuzun ihtiyaç duyduğu besinleri almanızı sağlar.
- Uyku Düzeni: Düzenli uyku düzeni oluşturun ve uykusuzlukla mücadele etmek için rahatlatıcı bir uyku rutini oluşturun.
- Sosyal Bağlantılar: Yakın ilişkiler kurmak ve sosyal bağlantılarınızı güçlendirmek, mutluluğunuzu artırabilir. Aile üyeleriyle, arkadaşlarınızla veya topluluklarla zaman geçirin ve duygusal destek arayın.
- Kişisel Gelişim: Kendinizi geliştirmek ve yeni beceriler öğrenmek, özsaygınızı artırabilir ve kendinize olan güveninizi artırabilir.
- Olumlu Hedefler Belirleyin: Kendinize belirli, ulaşılabilir hedefler belirleyin ve bu hedeflere doğru ilerleyin.
Kendini yalnız hisseden insan ne yapmalı?
Kendini yalnız hisseden bireyler, öncelikle duygularını kabul etmelidir. Duygularınızı ifade edin. Duygularını ifade etmek duygusal yüklerinizi hafifletir. Ne istediğini ve neye ihtiyacının olduğunu sorgulamalıdır. Yalnızlık hissi ile başa çıkmak istiyorsa kişi, sosyal bağlantılar kurmalıdır. Sosyal etkinliklere katılmalı, arkadaşları ve ailesi ile zaman geçirmelidir. Grup etkinliklerine katılarak hem onu mutlu edecek hobiler edinir ve yeni insanlar ile tanışarak sosyal çevresini genişletir. Uzun süreli yalnızlık hissiyle başa çıkmakta zorlanıyorsanız, profesyonel destek almak önemlidir. Bir terapist veya danışmanla görüşmek, duygusal zorluklarınızı anlamanıza ve bunlarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.
Yalnızlık hissi nasıl geçer?
Yalnızlığı kabullenmek ve ilk başta kendinizle vakit geçirmeyi sevmek çok önemlidir. Kendi başınıza kalmaktan keyif alın. Kendinizi sevin. Bu süreçte kendi değerinizi bilerek toplumda ve sosyal çevrede ait olma hissiniz çok daha artacaktır. Sosyal çevrelere girin, insanlarla iletişim kurun. “Ben böyleyim” diyerek uzaklaşmak yerine neye ihtiyacınız olduğuna bakın. Bu bir etkinlik veya farklı bir arkadaş çevresi olabilir. En önemlisi duyguları ifade etmektir. Duygularınızı ifade edin ki kar-zarar analizi yapabilmeniz çok daha kolay olsun. Bu süreçte olumlu duyguları ve düşünceleri görmenizi sağlayacaktır.