Öğrenilmiş çaresizlik, bireyin tekrar eden stresli durumlar yaşaması sonucunda ortaya çıkar. Bu durumunun pekiştiği bireyler, bu stresli durumları değiştirme ihtimalinin olduğu zamanlarda bile aksine inanırlar. Çaresiz ve zor durumda olma halini genelleyip motivasyon kaybına uğrar ve harekete geçmezler.
Öğrenilmiş Çaresizlik Nedir?
Öğrenilmiş çaresizlik; bireylerin, stresli veya zor bir durumu defalarca yaşadıktan sonra, o durumu değiştirecek herhangi bir şey yapamayacağına olan inancı sonucu pes etmesi olarak tanımlanabilir. Yaşananlar üzerinde yapabileceği hiçbir şey yokmuş gibi düşünmeye başlayan, değişim ve düzeltme ihtimali olan durumlarda bile harekete geçmeme halidir. Bir nevi boyun eğme ve kadere razı olma tutumu gibi de görülebilir. Genellikle yoğun stres ile ilişkilendirilir ve majör depresyon ile sonuçlanabilir.
Öğrenilmiş çaresizliğin kuramını bulan Martin Seligman’a görebu sendromun gösterdiği temel özellikler;
- İnsanın travmatik bir olay ya da durum karşısında pasif hale gelmesi
- Travmatik olayları kontrol edemeyeceğini düşünmesi
- Stres seviyesinin artması
Öğrenilmiş Çaresizliğin Belirtileri
Öğrenilmiş çaresizlik, bir bireyin sürekli olumsuz deneyimler yaşaması sonucunda, bu olumsuzlukları değiştirme yeteneğini kaybettiğine inanması durumudur. Bu fenomen ilk olarak psikolog Martin Seligman tarafından tanımlanmıştır. İnsanlarda görülen öğrenilmiş çaresizlik belirtileri şunlardır:
- Umutsuzluk hissi: Bireyin başarısızlık veya zorluklar karşısında gelecekte herhangi bir başarı şansının olmadığına inanması ve umutsuzluk yaşamadığı görülür.
- Motivasyon kaybı: Öğrenilmiş çaresizlik yaşayan kişiler, hedeflere veya başarılara ulaşma konusunda motivasyonlarını kaybederler. Çünkü başarılı olma ihtimallerinin olmadığına inanırlar.
- İşlevsellik kaybı: Birey, zorlukların üstesinden gelme becerilerini kaybedebilir ve günlük yaşam aktivitelerinde işlevsellik kaybı yaşayabilir.
Öğrenilmiş Çaresizliğin Nedenleri
Öğrenilmiş çaresizliğe neden olan faktörler arasında başarısızlıkların tekrarlanması, sürekli olumsuz geri dönüşler almak, güçsüzlük duygusu gibi hisler ve düşük, zedelenmiş özsaygı ve özgüven bulunur. Bu durum, kişinin gelecekteki başarılarına ve mutluluğuna engel olabilir ve duygusal bozukluklar, kaygı ve depresyon gibi problemlere yol açabilir.
- Geçmiş deneyim ve tecrübeler: Kişi, geçmişte sürekli başarısızlık deneyimleri yaşadığında veya kontrolsüz durumlarla karşılaştığında öğrenilmiş çaresizlik geliştirebilir. Her iş başvurusunda “red” alan biri bir daha başvursa da yine “red” cevabı alacağını düşünebilir. İş başvurusu bile yapmayabilir.)
- Öğrenilmiş beceriksizlik: Kişi, belirli bir beceri veya yetenek konusunda yeterli deneyime sahip olmadığında ve başarı elde etme konusunda sürekli başarısızlık yaşadığında öğrenilmiş çaresizlik hissi geliştirebilir.
- Sosyal öğrenme: Kişi, çevresindeki önemli figürlerden, kişilerden öğrenilmiş çaresizlik davranışlarını gözlemleyerek benimseyebilir. Örneğin, bir çocuk, anne veya babasının sürekli olarak umutsuzluk içinde olduğunu görürse, bu davranışı taklit edebilir.
Öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkma sürecinde profesyonel yardım almak neden önemlidir?
Öğrenilmiş çaresizlikle başa çıkmak için destek aramak önemlidir. Profesyonel bir terapist veya danışmanla çalışmak, duygusal desteği artırabilir ve çözüm odaklı stratejiler geliştirmenize yardımcı olabilir.
Öğrenilmiş çaresizlik kalıcı mı?
Öğrenilmiş çaresizlik kalıcı değildir. Terapistler bireyin düşünce ve davranış kalıplarını değiştirerek, özgüvenlerini arttırarak ve alternatif çözüm yolları geliştirerek, öğrenilmiş çaresizliğin üstesinden gelmelerine yardımcı olabilirler.