Ölüm korkusu, aslında her bireyin içinde olan bir korkudur. Fakat bu korkunun yaşamın her anında var olması, attığınız her adımda sizinle olması ve buna bağlı olarak stres yaşamanız tanatofobi olarak adlandırılıyor. Tanatofobi, ölüm korkusu sonucunda ciddi panik atan geçiren, anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerdeki rahatsızlığı tanımlıyor. Kısaca ölüm kaygısı olarak da adlandırabiliriz.
Öleceğim hissiyatı ile yaşayan ve bunu düşünerek büyük stres altında kalan kişiler, yaşamının çoğunda kendini depresyonda bulur. Bu yüzden ölüm korkusunun ağır sonuçları karşımıza çıkabiliyor. Tekrarlanan panik ataklar, depresyon, çevreden uzaklaşma, içine kapanıklık ve bunun gibi farklı psikolojik sonuçlar tanatofobide görülüyor.
Ölüm Korkusu Belirtileri Nelerdir?
Tanatofobi, ölüm korkusundan çok daha fazlasını tanımlar. Kişi, yaptığı her işte öleceğini düşünerek sürekli savunma içerisindedir. Bu savunma hali de hem çevresindekilere hem de kendine büyük zarar verir. Bu kişilerde, ‘ölmemek için savaşmak’ gibi bir düşünce tarzı benimsenmiştir. Ölüm korkusu yaşayan insanlarda diğer belirtiler;
- Sık panik atak
- Titreme ve ateş
- Artmış kaygı
- Yakında öleceğim hissi,
- Kalp çarpıntısı
- Nefes darlığı
- Terleme
- Anoreksi (iştahsızlık)
- Mide bulantısı, kusma
- Bayılma
Bu belirtilerin yanında,
- Ölüm akıllara geldiğinde sürekli korku dolu anlar yaşamak,
- Ölüm düşünüldüğünde yaşanılan kaygının uzun sürmesi,
- Ölüm korkusunun günlük yaşantıyı olumsuz etkileyecek seviyeye gelmesi,
- Ölümü hatırlatacak herhangi bir olaydan sürekli kaçış yolu aranması,
- Ölüm konuşulduğunda terleme, sıcaklama gibi fizyolojik belirtiler gösterilmesi,
- Ölme hissi ile aileden ve arkadaş çevresinden uzaklaşma,
Bu tür durumlar da tanatofobinin önemli belirtileri arasındadır.
Ölüm Korkusu Neden Olur?
Ölüm korkusu, aslında her bireyin içinde olan bir korkudur. Fakat bu korkunun yaşamın her anında var olması, attığınız her adımda sizinle olması ve buna bağlı olarak stres yaşamanız tanatofobi olarak adlandırılıyor. Tanatofobi, ölüm korkusu sonucunda ciddi panik atan geçiren, anksiyete bozukluğu yaşayan kişilerdeki rahatsızlığı tanımlıyor. Kısaca ölüm kaygısı olarak da adlandırabiliriz.
Sürekli Ölüm Korkusu Yaşıyorum Hissiyatı
Ölüm diye adlandırdığımız durum, hayati organlarımızın işlevini kaybetmesi ile yaşamdan kopma şeklinde tanımlanabilir. Aslında bu, herkesin yaşamın ilk anından itibaren bildiği ve kabullendiği bir durumdur.
Fakat tanatofobisi olan kişilerde, kabullenme olsa dahi, ölüm korkusu her zaman zihinlerinde onları rahatsız edecek bir boyuttadır. ‘Sürekli ölüm korkusu yaşıyorum.’ Diyen her kişi, aslında bir tanatofobi sahibidir. Bu kişiler, ölümü sürekli düşünerek, öleceğinin kaygısını yoğun bir biçimde yaşar. Sonucunda ise kimse ile konuşmama, dışarı çıkmama, depresyon gibi ruh sağlığında ciddi bozulmalar meydana gelebilir.
Ölüm Korkusu Nasıl Yenilir?
Ölüm korkusuyla yani tanatofobi ile başa çıkmak, bireyin kişisel deneyimlerine, inançlarına ve duygusal durumuna bağlı olarak farklılık gösterebilir. Ancak, genel olarak ölüm korkusuyla başa çıkma sürecini kolaylaştırmak için bazı şeylere dikkat edilebilir. Bir klinik psikolog veya psikiyatrist gibi uzman bir sağlık profesyonelinden yardım almak, ölüm korkusunu anlamak ve yönetmek konusunda etkili olabilir. Terapi, bireyin korkularını ifade etmesine ve bunlarla yüzleşmesine yardımcı olabilir. Mindfulness ve meditasyon teknikleri, bireyin şu ana odaklanmasına ve zihinsel olarak dinginleşmesine yardımcı olabilir.
Bu teknikler, ölüm korkusu gibi endişe verici düşüncelerle başa çıkmak için etkili olabilir. Kabullenme temelli destek grupları, bireyin yaşamındaki zorlukları kabullenmeyi ve bu zorluklarla nasıl başa çıkabileceğini öğrenmeyi amaçlar. Ölüm korkusuyla yüzleşme ve kabullenme süreci, kişinin korkularını daha iyi anlamasına ve onlarla barış içinde olmasına yardımcı olabilir. Kişinin yaşamındaki anlamı ve değerleri tanımlaması, ölüm korkusuyla başa çıkarken motivasyon ve direnç oluşturabilir.
Kişisel değerlere odaklanmak, ölüm korkusunu daha anlamlı bir bağlamda ele almayı sağlayabilir. Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme ve yeterli uyku gibi fiziksel sağlık alışkanlıkları, genel psikolojik sağlığı destekleyebilir. Fiziksel sağlık, duygusal ve zihinsel iyi oluşla bağlantılıdır.
Ölüm korkusu psikolojik mi?
Ölüm korkusu genellikle psikolojik bir deneyimdir. Bu korku, bireyin zihinsel ve duygusal süreçlerini etkileyebilir, ve çeşitli psikolojik faktörlerden kaynaklanabilir. Yani kişinin ölüm ile alakalı endişe mekanizmaları çok fazla çalışır ve kişi sürekli öleceğini düşünür. Bunun için beyni aktif olarak ölümü engellemeye çalışır ve kişiyi huzursuz duruma sokar. Bu yüzden ölüm korkusunun beyinden kaynaklandığını ve psikolojik bir durum olduğunu söyleyebiliriz.
Bir insan neden öleceğini düşünür?
Depresyon ve anksiyete bozuklukları, bireyin ölümle ilgili karanlık düşüncelere kapılmasına yol açabilir. İnsanlar hayatlarının anlamını, amacını ve varoluşlarını sorgulayabilirler. Bu düşünceler, ölümü düşünmeye ve hayatın geçiciliği üzerine düşünmeye yol açabilir. Bu durumda, profesyonel yardım almak önemlidir
Ölüm korkusuyla nasıl başa çıkılır?
Ölüm korkusunu anlamak, bu duygunun kökenlerini ve tetikleyicilerini belirlemek önemlidir. Ailenizle, arkadaşlarınızla veya sevdiklerinizle açıkça konuşarak duygusal destek almak ve profesyonel destek almak, ölüm korkusuyla başa çıkmada yardımcı olabilir.