Seçim psikolojisi, ülkemiz büyük bir seçime doğru giderken vatandaşların yaşadığı fizyolojik ve psikolojik süreçleri anlamamız adına değerli bir konu. Seçim psikolojisi, hem bireysel hem de toplumsal bir süreci kapsadığından öncesi ve sonrasında oluşan etkiler, en iyi şekilde anlaşılması adına bütünsel bağlamda değerlendirilmelidir.
Seçim Yaparken Hislerimize Mi Yoksa Mantığımıza Mı Güvenmeliyiz?
Seçim yaparken sadece hislerimize ya da sadece mantığımıza yönelik hareket ederek bir diğerini yok saymak doğru olmayacaktır. Toplumda oy kullanma niteliğine sahip olan tüm bireyler, birbirlerinden farklı bakış açılarına sahip olduklarından bu bakış açıları oy süreçlerinin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır. Toplum ve ülke adına en doğru kararı vermek için nesnel doğruları takip ederek rasyonel düşünmek ve sonucunda mutlu bir toplum getirecek seçimler yapmak hepimizin görevidir. Bu noktada iyi ve mutlu ülkede yaşamak, toplumun psikolojik sağlığıyla da yakından ilişkilidir. Yapacağımız seçimler de hem hislerimize hem mantığımıza hem de rasyonel doğrulara ilişkin birikimimizin ortak bir paydasında buluşmalıdır.
Belirsizlikle Başa Çıkmanın Yolları
Seçim öncesi belirsizlikle başa çıkmak özellikle hali hazırda anksiyete bozuklukları ya da somatik rahatsızlıklar yaşayan kişiler için daha zordur. Özellikle sosyal medya kullanımının arttığı günümüz şartlarında, bireyler doğru ve yanlış bilgilere ya da ileriye dönük farklı olası senaryoların oluşturulduğu görsel ve işitsel uyaranlara sıkça maruz kalmaktadır. Bu durumun karar verme mekanizması üzerinde olumlu etkileri olabileceği gibi olumsuz etkilerinin de olacağını söylememiz yanlış olmaz.
Belirsizlikle başa çıkmak için yalnızca doğru medya kanallarını takip etmek, süreçle ilgili her doğru kaynağa olabildiğince ulaşmaya çalışmak ve konunun profesyonelleriyle iletişim kurmak etkili olacaktır. Bununla birlikte belirsizliğin sizde psikolojik ve fizyolojik bir problem yarattığını düşünüyorsanız yine bir uzmandan yardım almanız önerilir.
Seçimlerde Etkilenmeden Karar Vermenin Yolları
Seçim yaparken seçmenlerin düşünce ve davranışlarını yapılandıran belli başlı etkenlerin olduğunu biliyoruz. Etkilenmeden karar vermek mümkün olmasa da bilişsel süreçlerimize yatkın olan yönünde karar vermemiz daha dengeli olacağından, bunu korumak mümkün olabilir. Doğru ve tarafsız olan medya, basın ve yayın kaynaklarını takip etmek süreci doğru anlamak adına oldukça önemlidir.
Seçmen davranışlarındaki motivasyon kişiden kişiye değişmekte ve tercihler de birçok durumun etkisi halindeyken gerçekleşmektedir. Bireylerin kendilerine yakın psikolojik, sosyal, kültürel ve ekonomik statüye sahip olan kişilerle benzer siyasal düşünce biçimine sahip olma olasılığı yüksektir. Bu bağlamda seçimlerde etkilenmeden karar vermekten ziyade, düşüncelerinize yakın ve zıt olan görüşleri takip ederek yani tüm kanallara açık bir bilişle düşünerek, sonucunda size uygun olduğunu düşündüğünüz tarafa yönelim sağlamak daha sağlıklı olacaktır.
Seçim öncesi yüksek kaygı hissetmek normal mi?
Seçim öncesinde yüksek kaygı hissetmek, özellikle anksiyete rahatsızlığı bireylerde sıklıkla gözlemlenir. Bununla birlikte yoğun kaygı yaşayan ve bunun günlük hayatını, işlevselliğini olumsuz etkilediğini fark eden bireylere destek almaları önerilir.
Oy vermenin duygu üzerindeki etkileri nelerdir?
Oy vermek, bireylere yoğun şekilde toplumsal sorumluluk duygusu yüklemektedir. Bu durum da yatkınlığı olan kişilerde kaygıya sebep olabilmektedir.